Bira koskoca bir dünya ve başlı başına bir sanattır, "Bira hamallıktır yeeaaaa" diyenlere karşı kurulmuş bilgi ve paylaşım amaçlı bir blogdur.


Buğday birasında yeni kalite standardı: Erdinger, Schneider ve Gebr Maisel güçlerini birleştirdi

Buğday birasında yeni kalite standardı: Erdinger, Schneider ve Gebr Maisel güçlerini birleştirdi

Kusursuz buğday birasının sırrı artık bu etikette gizli: Bayerische Edelreifung

3 üretici en iyi buğday birası için birleşti

Geçtğimiz Cuma günü, Schneider Weisse Instagram hesabından takip edenleriniz olmuştur belki, 3 büyük Alman weissbier markası yöneticileri Werner Brombach (Erdinger), Jeff Maisel (Maisel) ve Georg Schneider (Schneider & Sons) Alman buğday biraları için yeni bir kalite standardını duyurdular: "Bayerische Edelreifung", İngilizce’ye “Bavarian Fine Maturation (conditioning)”, Türkçe’ye de “Bavyera usulü dinlendirme / olgunlaştırma” olarak çevirebiliriz.

Normalde bu kadar büyük isimler bir araya pek gelmez. Geldiklerinde de anlayın ki bir şeyler olacak, bir şeyler dönüyor. Cuma günkü buluşma da bütün bira sektörünü ve buğday birası hayranlarını ilgilendirecek cinsten bir randevuydu.

Ortak Söz: Bavyera şanına uygun kalitede orijinal buğday birası

Buğday birası yapanların, özellikle de Almanların bir sözü var bu bira türüyle alakalı: “Buğday birası yalnızca buğday birası değildir.”. Bu şu demek.; üretimin ardında aslında sizin bilmediğiniz çok şey dönüyor ve ortalama bir bira sever için iyi buğday birası ile kötü buğday birasını ayırt etmek çok da kolay olmuyor. Erdinger Weissbräu, the Brewery Gebr. Maisel ve Schneider Weisse bu algıyı değiştirmek için bir araya gelmiş. Hatta ve hatta Werner Brombach, Jeff Maisel ve Georg Schneider bir de söz veriyor biz tüketicilere: “Nesillerden beridir ailelerimize miras kalan Bavyera bira yapma sanatı sayesinde, bugün ve gelecekte, markalarımızın ve kalitemizin arkasında duracağız. Durduğumuz nokta da “"Bayerische Edelreifung”.

Senelerin getirdiği tecrübe, kaliteli malzeme ve sabır: Bavyeraya özgü dinlendirmenin sırrı!

Fermantasyon tamamlandıkta sonraki bir kaç gün içerisinde birayı hemen satışa sunan üreticilerin aksine Erdinger Weissbräu, Brewery Gebr. Maisel ve Schneider Weisse biralarını şişede ikinci bir olgunlaştırma / dinlendirme sürecinden geçiriyor. Bunu da mayalanma bittikten ve ilk dinlendirme tamamlandıktan sonra tekrar maya ve taze şıra ekleyerek yapıyorlar. Ve ancak bu eklentiden sonra biralar şişeleniyor. Ama şişeledikten sonra da hemen dağıtıma ve sevkiyata geçmiyorlar. Bu üç üretici de biralarını şişede ya da fıçıda 3 haftaya kadar ekstradan dinlendiriyorlar. İşte bu sayede içtiğiniz biralar o bayıldığımız muz, karanfil, turunç aromalarını oluşturuyor. Bunun adına Bavyera buğday birası kalitesi deniyor. Bu teknik bile başlı başına övgüyü ve ayrı bir konuda sayfalarca işlenmeyi hak ediyor.

Tahmin edersiniz ki bütün bu kalite ve uzun dinlendirme süreçleri üretim maliyetlerinin diğer üreticilere oranla fazla olmasına sebep oluyor. Birayı yapan brewmasterların özel dikkati ve bu işe harcadıkları zaman da cabası.

Üç markanın da ortak amacı biraya dair bu Bavyera mirasını korumak ve diğer üreticilerden farklılaşmak. Farklılaşırken de kalitenin çıtasını arşa çekmeyi amaçlıyorlar. Her şeyden önce de bu işte ne kadar tutkulu olduklarının en büyük göstergesi. Olay varsa yoksa daha iyi daha kaliteli buğday birası.

Çift maya eklentili ve fazladan dinlendirilme yöntemiyle elde edilen bu biraları nasıl ayırt edeceğiz peki? Erdinger Weißbier, Maisel's Weisse and Schneider Weisse şişeleri üzerinde mavi renk üzeri arka planda çift baklava deseni ve kenarda buğday ile gelecek. Logo örneği aşağıda:

Bundan sonra bu 3 markanın buğday biralarını içtiğinizde biranın nereden geldiği, kalitenin ne demek olduğunu ve hangi işlemlerden geçtiğini biliyor olacaksınız. Haberi cuma günü ilk gördüğümüzde Çağlar ve Cİhangir ile birlikte ilk tepkimiz şu oldu:

“Kusursuz buğday birası yapmak yetmiyor, onu daha da yukarı taşıyorlar.”. Almanya ve Berlin övmemiştik uzun zamandır. Bu vesileyle de övmüş olduk.

Bu arada konu başka soruları da beraberinde getiriyor. Diğer buğday biraları iyi değil mi? Ya da daha mı kalitesizler? Peki ya Franziskaner? Ya da Paulaner? Onların da geçmişi ve kendine özgü üretim teknikleri var. Bu kalite logosu onları nasıl harekete geçirecek ya da hamleleri ne olacak merak konusu. Böyle bir şey belirlediğiniz noktada, küçük üreticilere bir noktada selam çakmış oluyorsunuz, bu da en azından Almanya'da buğday birası konusunda işlerin seyrini değiştirebilir.

Tarih Kokan Bira: Samuel Adams Boston Lager

Tarih Kokan Bira: Samuel Adams Boston Lager

Dünyanın en eski biraları ve dünyanın en eski bira üreticileri

Dünyanın en eski biraları ve dünyanın en eski bira üreticileri